001.00 – Giriş

Bu çalışma bir dinin propagandası değildir, kimseyi bir dini anlayışa ikna etme gayesi veya kaygısı yoktur. Herkesin dini anlayışı özeldir ve kendini ilgilendirir. Kimsenin dinine karışma gibi bir niyetim asla olamaz. Ben ancak insanların dini anlayışlarına veya düşüncelerine saygı duyarım.

Dünyada gözlemleyebildiğimiz ve bugünün teknolojisiyle insanlığın yapamayacağı birçok doğal oluşum vardır. Fakat 1400 yıl önce insan eli kullanılarak, insana yaptırılan ve doğal bir oluşum olmayan, bugün insanlığın yapamayacağı tek bir şey vardır dünyada, o da Kur’ân dır. Bugüne kadar Kur’ân’ın sayısal yapısıyla ilgili yapılan bütün çalışmalarda ve yazılan kitaplarda insanın yapamayacağı bir şey ortaya koyulamamıştır. Çalışmalar sadece olasılığı çok düşük, tesadüfen gerçekleşmesi çok zor olan konuları karşımıza çıkarmıştır.

Bugüne kadar konuyla ilgili yapılan bütün çalışmalarda Kur’ân’ın sayısal yapısında örüntülere (Pattern) dayanan sistematik bir yapı olduğu gösterilmeye çalışılmış, zorlamalı olarak bir sistematik tanımlanmaya çalışılmış ve Kur’ân’ın bu sayısal yapı ile korunduğu iddia edilmiştir. Bu yaklaşımın sebebinin altında, sayısal yapının tesadüfen oluşamayacağı, planlı bir eylem sonucunda oluşabileceğini gösterme çabası yatmaktadır. Ek olarak bu yapının bozulmadığını göstererek Kur’ân’ın değiştirilmediği, korunduğu ispatlanmaya çalışılmıştır. Bu yaklaşımların çok sağlıklı olmadığını, içinde birçok hata barındırdığını düşünüyorum. Örnek olarak: Kur’ân’ı sayısal yapının koruduğu iddia edilmiştir. Kur’ân korunmuştur, fakat Kur’ân’ı sayısal yapı korumuyor, Kur’ân’ın korunmuş olduğunu sayısal yapı sayesinde de görüyoruz, anlıyoruz. Bu iki yaklaşım arasında çok büyük farklar vardır. Kur’an’ı sayısal sistem koruyor iddiasında bulunursanız, Kur’an’ın her harfini sayısal sistem ile açıklamak zorunda kalırsınız ve sayısal sisteme uymayan bölümleri Kur’an dan çıkarmak gibi bir gafletin içine düşersiniz. Bu yaklaşım tamamen kişilerin kendi tasarruflarıdır, Kur’an merkezli hiç bir dayanağı yoktur. Aslında bu konu teknik bir konudur. Kolay anlaşılabilecek bir konu değildir. SHA256 ve Checksum tekniği, Error Detection ve Error Correction konularının teknik olarak iyi anlaşılması gereklidir. İlgili şahısların hataları, konuyu teknik olarak bilmemelerinden kaynakladığını düşünüyorum.

Yapılan hata: sorular arasında bir mantıksal bağlam kurmaya çalışarak, sayısal yapı üstünde bir sistematik tanımlama çabası içine girmek olmuştur. Sayısal yapıyı iyi analiz edemedikleri için, yapının; kriterler vasıtasıyla, cevapların ilişkileri üzerine kurgulandığını fark edememişlerdir. Kur’an sayısal yapısında sistematik kriterler kullanılarak, cevapların ilişkileri üzerine kurgulanmıştır ve cevaplar açıktır, kriterler belirlenmiştir.

Benim yaptığım çalışma sayısal yapının (Matematiksel Modelin) ortaya koyulması ve kriterleri barındıran soruların bulunması olmuştur.

Yapılan çalışma; KUR’AN METNİ BENZERLİĞİNİN MATEMATİKSEL MODELLEMESİDİR. Bu matematiksel modelleme metinde bulunan ve sayısallaştırılabilen özellikler kullanılarak yapılmıştır. Yapılan modelleme sayesinde getirilen bir metnin Kur’an metni ile matematiksel benzerliğinin ölçülebilmesi mümkün hale gelmiştir. Modellemede matematiksel benzerlikler, denklikler halinde, kriterler olarak tanımlanmıştır. 

Sorular, kriterler ve kriterleri karşılayan cevaplar ve cevapların ilişkileri sayısal yapıyı (Matematiksel modeli) oluşturmaktadır. Ve Kur’an bu yapının insanlar tarafından bir benzerinin yapılamayacağını iddia etmektedir. Benzer sorular, aynı kriterler ve kriterleri karşılayan benzer cevaplar ve cevaplar arasındaki aynı ilişkiler insanlar tarafından bir araya getirilemez. Evet bu yapı insanlar tarafından yapılamayacak bir yapıdır.

Konuyu anlamanız için basit bir örnek olarak bulmaca örneğini verebilirim.

Kare bulmacada cevaplar arasında ilişkiler vardır. Fakat sorular arasında mantıksal bir bağlantı yoktur, gerekli değildir.Çünkü burada önemli olan kriterlerdir. Yukarıdaki bulmaca için birinci kriteri örneklersek; “1. Soldan Sağa soru için cevap 5 harfli olmalıdır, 1. Yukarıdan Aşağıya soru için cevap 7 harfli olmalıdır ve bu iki cevabın ilk harfleri aynı olmalıdır. Aynı olan ilk harfler de kriter olarak belirlenebilir, mesela H harfi olmalıdır.”  İşte bu şekilde kriterleri sağlayan doğru cevaplar daha önceden tasarlanan ilişki ile birbirine bağlanarak bütünü oluştururlar. 1. soru böyleyken 2. soruyu neden böyle sordunuz diye bulmacayı hazırlayana bir eleştiri getiremeyiz. Bulmacayı cevaplamak isteyenler, kriterleri yerine getirmek zorundadır. Sorular arasında mantıksal bağlantıları olan bir sistem tanımlamak gerekli değildir.

Öncelikle; Kur’ân’da olduğu iddia edilen sayısal örüntüye dayalı sistem iddiaları Kur’ân’ın bir iddiası değildir. Kişilerin giriştikleri macerada sonuca ulaşmak, ikna edici olmak için ortaya attıkları iddialar olduğunu kabul ediyorum. Bu sayısal sistem iddiaları ve yaklaşımları sahiplerini belli sınırlar içine çekmiş ve o sınırlar içinde hareket etmeye zorlamıştır. Sonuç olarak çıkmaza girdiklerinde, içine düştükleri kısıtlayıcı durumlardan kurtulmak için maalesef Kur’ân metnine müdahale gereğini duymuşlar ve müdahale de etmişler, Kur’ân’dan sistemlerine uymadığını iddia ettikleri iki ayeti çıkarmak istemişlerdir.

Kişilerin tamamen kendi görüşleri ve fikirlerine dayanan Kur’ân’daki örüntüye dayalı sayısal sistem yapısı eleştirilerin hedefi olmuş, konu birçok yönden tutarsız bulunarak geniş bir kitle tarafından eleştirilmiştir. Zaman zaman keyfi olmakla, yerine göre zorlamalı bir yorum yaparak veya nümeroloji yaparak sayısal örüntüleri ifade ettikleri söylenerek eleştirilmişler, bu şekilde elde edilen sonuçların “başka kitaplarda” da bulunabileceği dile getirilmiştir. Bu eleştirilere sebep olan yaklaşım, yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi, olayı bir sayısal örüntüye dayalı sistem olarak ortaya koymaya çalışan kişilerin kendilerine aittir. Kur’ân’ın bu şekilde bir iddiası yoktur.

Peki bu konuda Kur’ân’ın iddiası yok mudur ?!!  Bence bu konuda Kur’ân’ın çok net iddiası vardır. Fakat Kur’ân’ın bu iddiası bugüne kadar bu konuda çalışanlar tarafından maalesef yanlış anlaşılmıştır, eksik anlaşılmıştır. Aslında şöyle demek daha doğru olacaktır. Kur’ân’ın konu hakkındaki iddiasını bilgi yetersizliğinden dolayı savunamadıkları için durum bu hale gelmiştir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda Kur’ân’ın değişmediği ön plana çıkarılmış ve örüntüye dayalı sayısal sistemler (Kriptolojik bir yapı) ile ispatlanmaya çalışılmıştır. Bu konuda iyi gelişmeler kaydedildiğini kabul etmek gerekir, fakat iddia sadece bu değildir. Kur’ân’ın iddiası çok daha etkileyici, çok daha vurucudur, çok kesin ve açıktır.

Bu konudaki Kur’ân’ın iddiaları 15:9 ve 17:88 ayetlerinde açık bir şekilde dile getirilmiştir.

Diyanet Meali: Hicr Suresi 15:9 – Şüphesiz o Zikr’i (Kur’ân’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

Diyanet Meali: İsra Suresi 17:88 – De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”

  • Kur’ân Allah tarafından korunduğu iddia edilen, yani insanların değiştirmediği (değiştiremediği, değiştiremeyeceği) bir kitaptır. Ve buna bağlı olarak (mantık olarak bağlantıdan bahsediyorum)
  • Kur’ân insanların bir benzerini getiremeyecekleri iddia edilen bir kitaptır.

Günümüzde alıcıya ulaştırılan bir metnin değişmediğinin (korunduğunun) gösterilmesi (kontrolü) için kriptolojik yapıların kullanıldığını biliyoruz. (SHA-256, Checksum). Dolayısıyla yukarıdaki iddialar sonucunda Kur’ân metninde kriptolojik yapılar aramak mantıklıdır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda birinci iddia, yani Kur’ân’ın değiştirilmediği gösterilmeye, ispatlanmaya çalışılmış ve kayda değer sonuçlar elde edilmiştir. Fakat asıl olan, baskın ve bağlayıcı olan, Kur’an’da açıkça ifade edilmiş olan ikinci iddiayıKur’ân’ın bir benzerinin insanlar tarafından getirilemeyeceğini” ispatlayacak bir sonuç elde edilememiştir. Ortaya koyulan kriptolojik yapılar bugün insanlar tarafından çok kolay bir şekilde bilgisayarlar kullanılarak yapılabilmektedir. Bu konuda çalışan kişiler, ikinci iddiayı ispatlayamadıkları için, insanları birinci iddiaya ikna edebilmek ve konuyu bu noktada tamamlamak adına yukarıda anlatmaya çalıştığım ve ilerleyen bölümlerde anlatmaya çalışacağım mantık ve sistem hatalarını yapmışlardır.

Bu kitabın diğer çalışmalardan farkı bu noktada ortaya çıkmaktadır. Bu kitapta sizlere doğrudan Kur’ân’dan aldığım ve ortaya çıkardığım, insanın yapamayacağı net oluşumlar sunulmaktadır. Kitabın birçok yerinde sayısal sistem ifadesi kullanılmaktadır. Bu ifade örüntüye dayalı bir sayısal sistemi ifade etmemektedir.

Benim yaptığım çalışma Kur’ân yapısının sayısal olarak ifadesidir. Bu sayısal yapı Kur’ân metninde matematiksel denklikler, eşitlikler, simetriler ve benzerlikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu matematiksel denklikler ve diğerleri Kur’ân’ın bir benzerini yazmak, getirmek isteyenlere bir kriterler kümesi olarak benim tarafımdan sunulmaktadır. Kur’ân’ın bir benzerini getirmek isteyenler bu denklikleri sağlayan ve diğer matematiksel yapıları barındıran benzer bir metin getirmek zorundadırlar. Kur’ân’ın belagat sanatı, tarihsel derinliği, edebi yapısı, ahlaki düsturları, sosyal içerikleri gibi diğer değerleri kesinlikle yadsınamaz, ölçü olarak sadece kriptolojik yapılar öne sürülemez. Fakat ölçülebilirlik bakımından en uygun yapılar Kur’ân’ın kriptolojik yapıları, sayısal denklikleri ve matematiksel yapısıdır. Diğer yapıların bu şekilde sayısal olarak ortaya koyulması ve ölçülmesi çok daha zordur. Benim çalışmamı bu merkezde değerlendirmek uygun olacaktır.

Bulmaca örneğimizle konuyu açıklamak istersek;

Kur’an sayısal yapısında, bulmaca örneğinde olduğu gibi, cevaplar açıktır, kriterler belirlenmiş önümüzde durmaktadır. Kriterler, cevaplar arasındaki ilişkileri tanımlamaktadır. Sayısal yapıyı anlamak isteyen kişi cevapların ilişkilerini oluşturan kriterlere uygun sorular üzerinde yoğunlaşmalıdır. Sorular arasında mantıksal bir bağlam kurulması gerekli değildir. Sayısal yapının kurgusu gereği, kriterler vasıtasıyla cevapların ilişkileri tanımlanmış durumdadır.

Örnekte:

Soldan Sağa 3.soru kriterleri:

  • Cevap 4 harf olmalıdır
  • 1. Harfi Yukarıdan Aşağıya 1.sorunun 3. Harfi ile aynı olmalıdır
  • 2. Harfi Yukarıdan Aşağıya 2.sorunun 3. Harfi ile aynı olmalıdır
  • 3. Harfi Yukarıdan Aşağıya 3.sorunun 3. Harfi ile aynı olmalıdır
  • 4. Harfi Yukarıdan Aşağıya 4.sorunun 3. Harfi ile aynı olmalıdır

Şimdi soruyu soralım: Namaza Çağrı. Başka soru ve cevap olamaz mıydı? Olabilirdi, kritere uygun olması yeterlidir.

Şimdi ise bu cevap ile ilişkili diğer bir cevabın kriterlerine ve sorusuna konsantre olalım.

Yukarıdan Aşağıya 2.soru kriterleri:

  • Cevap 3 harf olmalıdır
  • 1. Harfi Soldan Sağa 1.sorunun 2. Harfi ile aynı olmalıdır
  • 2. Harfi Soldan Sağa 2.sorunun 2. Harfi ile aynı olmalıdır
  • 1. Harfi Soldan Sağa 3.sorunun 2. Harfi ile aynı olmalıdır

Şimdi soruyu soralım: Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan bir halk. Başka soru ve cevap olamaz mıydı? Olabilirdi, kritere uygun olması yeterlidir.

Şimdi, “Namaza Çağrı” sorusu ile “Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan bir halk” sorularının birbirleriyle mantıksal bağlantısının olması gerektiğini, bu sorular arasında bir sistematik kurulması gerektiğini ileri sürebilir miyiz, gerekli mi?!!. Tasarım veya yapı, cevapların ilişkisi üzerine kurulmuştur, kesinlikle soruların arasında bir mantık bağlamı kurulması gerekmemektedir, sadece sorularımızın uygun kriterleri barındırmaları yeterlidir.

Şimdi Kur’an sayısal yapısından örnek vererek, olayın nasıl örtüştüğünü izah etmeye çalışayım;

Örnek olarak Kur’an sayısal yapısının çok ama çok küçük bir bölümünü (micro veya nano bölümünü) ele alalım; Ha-Mim sureleri olarak bilinen 7 Sure (40-41-42-43-44-45-46) ve bu surelerdeki Ha ve Mim harflerinin sayıları.

Biz şimdi sadece sayısal yapıya konsantre olalım: Elimizde ilk sütunu 3 basamaklı tam sayılardan oluşan ve ikinci sütunu 2 basamaklı tam sayılardan oluşan 7 satırlık bir tablo (Matris) var.

Kriterimiz Kur’an tarafından belirlenmiştir. Kur’an’ın neresinde, nasıl belirlenmiş, ileride detaylı olarak verilecektir.

≡ 0 (mod 7)      ve/veya     ≡ 0 (mod 19) denklikleri.

Yani oluşacak sayılar veya sayısal yapılar 7’nin ve/veya 19’un katı olacaktır veya bu ilişkiyi barındıracaklardır.

Kur’an’ın sayısal yapısı, yani cevapların ilişkilerinden oluşmuş sayısal yapı önümüzde tablo olarak duruyor. Cevaplar açık, kriterleri belirlenmiş, kriterleri barındıran soruları bizim bulmamız gerekiyor. Aynı yukarıda kare bulmacada verdiğim örnekte olduğu gibi.

O zaman soruları bulalım ve soralım:

Soru-1: İlk sütunu 3 basamaklı tam sayılardan oluşan ve ikinci sütunu 2 basamaklı tam sayılardan oluşan 7 satırlık bir tablo (Matris) oluşturunuz.

Cevap-1:
Tablo yukarıda verildi. Sayılar Kur’an’dan alınarak tablo oluşturuldu.

Soru-2: Tabloya yazacağınız bütün sayıların toplamı 19’un katı olmalıdır.

Cevap-2:
380 + 64 + 276 + 48 + 300 + 53 + 324 + 44 + 150 + 16 + 200 + 31 + 225 + 36  
=  2147
≡ 0 (mod 19) = 19 x 113

Soru-3: Tabloya yazacağınız sayıların toplamının, basamaklarındaki sayıların toplamına bölümü 19‘a eşit olmalıdır.

Cevap-3:
380 + 64 + 276 + 48 + 300 + 53 + 324 + 44 + 150 + 16 + 200 + 31 + 225 + 36  
————————————————————————————————————————————————– =  
19
3+8+0 + 6+4 + 2+7+6 + 4+8 + 3+0+0 + 5+3 + 3+2+4 + 4+4 + 1+5+0 + 1+6 + 2+0+0 + 3+1 + 2+2+5 + 3+6

Soru-4: Tabloya yazacağınız sayıların satırlarının sırasıyla ardışık diziliminden oluşan 35 basamaklı büyük sayı 19’a tam olarak bölünmelidir.

Cevap-4:
380 64 276 48 300 53 324 44 150 16 200 31 225 36   ≡ 0 (mod 19)
=19 x 2003382972789754339165798000164344

Soru-5: Tabloya yazacağınız sayıların sütunlarının sırasıyla ardışık diziliminden oluşan 35 basamaklı büyük sayı 7’ye tam olarak bölünmelidir.

Cevap-5:
380 276 300 324 150 200 225 64 48 53 44 16 31 36   ≡ 0 (mod 7)
=
7 x 5432518576059288574652069334880448

Büyük sayıları bölmek için aşağıdaki web sayfasını kullanabilirsiniz

https://goodcalculators.com/big-number-calculator/

İşte size sorular, yani benzerlik kriterleri bu şekilde oluşuyor ve birbirlerine bağlı olarak devam ediyor. Şimdi bu sayıları, neden topladınız, neden basamaklarındaki sayıları topladınız, neden ardışık sıraladınız ve 19’a böldünüz, birincisini topladıysanız, ikincisini de toplamalısınız veya şöyle yapmalısınız, böyle yapmalısınız şeklinde şartlar öne sürmek veya eleştiri getirme gereği yoktur, çünkü elimizdeki sayısal yapı soruların birbirlerine mantıksal olarak bağlı olduğu bir yapı değil, cevapların birbirine kriterler vasıtasıyla bağlı olduğu bir yapıdır. Dolayısıyla kriteri veya kriterleri sağlayan ve kendi içinde mantıklı olan, yani kitabın verdiği sırada gelişen her sayısal yapı soru olarak sorulabilir, soru olarak kabul edilebilir, sorunun kriteri veya kriterleri barındırması, kendi içinde mantıklı olması yeterlidir, diğer soruların yapısıyla veya içeriğiyle mantıksal olarak bağlantılı olmak zorunluluğu yoktur.

Son olarak bulmaca örneğimizle konuyu tamamlamaya çalışayım:

Aşağıdaki bulmaca örneğinde olduğu gibi; Örnek yapı, aşağıda sol tarafta cevaplarıyla beraber verilmiştir. Bu yapıda cevaplar ve cevapların ilişkileri, kriterleri çok açık bellidir. Bu cevapları ve ilişkileri sağlayacak sorular ortada yoktur. Fakat soruları çok rahat üretilebiliriz. Neden? Çünkü cevaplar ve ilişkiler, kriterler elimizdedir. Yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi, sorular arasında da mantıksal bir bağlam kurma zorunluluğumuz yoktur. Soruları istediğimiz gibi özgürce üretebiliriz, tek şartımız, sorular kendi içinde mantıklı olmalıdır ve gerekli kriterleri barındırmalıdır.

İşte benim yaptığım çalışma, Kur’an’daki sayısal yapının bu şekilde ortaya koyulması ve kriterleri barındıran soruların bulunması olmuştur. Sorular, kriterler ve kriterleri karşılayan cevaplar ve cevapların ilişkileri sayısal yapıyı oluşturmaktadır.

Bulmaca örneğinden devam edersek;

Peki burada insanların yapamayacağı iddia edilen şey nedir?

Yapısal örnek olarak: İnsanlar, soruları belirlenmiş, cevaplarının ilişkileri ve kriterleri belirlenmiş, aşağıda sol taraftaki bulmacanın cevaplarına benzer cevapları sağ tarafta verilmiş boş bulmaca için bulamazlar, yazamazlar.

İnsanlar aynı soruların benzer cevaplarını bulamazlar.
İnsanların yapamayacağı şey budur.

Şimdi biraz kafanız karışmış olabilir. Sorular aynı, kriterler, yani cevapların ilişkileri aynı. Bu durumda “CEVAPLAR DA AYNI OLMALIDIR” diye düşünebilirsiniz. “Bir sorunun aynı kriterleri sağlayan birden fazla benzer cevabı olabilir mi?” diye sorabilirsiniz.

Bu noktada matematiğin bir özelliğini sizlere açıklamama müsaade ediniz. Matematikte bazı soruların tek bir cevabı yoktur. Bazen cevap bir sayı kümesi olarak karşımıza çıkabilir. Bu türden matematiksel ifadelere denklikler denir.

Örnek olarak: ≡ 0 (mod 19) denkliğinin tek bir sayısal cevabı yoktur. Cevap bir sayı kümesi olarak karşımıza çıkar. 57 veya 114 veya aşağıda verdiğim kümedeki 19’a bölündüğünde kalanı sıfır olan herhangi bir sayı bu denkliğin cevabı olabilir. Bu durum ise küme elemanları arasında bir benzerlik oluşturur. Bir sorunun birden fazla benzer cevabı işte bu şekilde karşımıza çıkar.

{ … 114 , 95, 76, 57, 38, 19, 0 } ≡ 0 (mod 19)

Soru-2: Tabloya yazacağınız bütün sayıların toplamı 19’un katı olmalıdır.”

Bu sorunun birden fazla benzer doğru cevabı vardır, cevap bir sayılar kümesi olarak karşımıza çıkar. Burada cevabın diğer soruların cevaplarıyla olan ilişkisi çok önemlidir. İşin zor tarafı: bu cevap diğer soruların cevaplarını da içinde potansiyel olarak barındırması gerekmektedir. Cevapların ilişkileri birbirine bağlanarak bir olasılıklar zinciri oluşturmaya başlarlar ve bu olasılıklar, zincir halinde uzadıkça ulaşılması imkansız hale gelen bir olasılık durumu ortaya çıkarırlar. İşte Kur’an’daki sayısal sistem bu şekilde bir sistematik barındırır. İnsanlar bu olasılık değerine ulaşamazlar ve bu yapının bir benzerini getiremezler.

Aşağıda Soru-2 için cevap kümesinden iki sayı grubunu inceleyelim.
Soruya, Kur’an sayısal yapısında aşağıdaki gibi cevap buluyoruz.

380 + 64 + 276 + 48 + 300 + 53 + 324 + 44 + 150 + 16 + 200 + 31 + 225 + 36  
= 2147
≡ 0 (mod 19) = 19 x 113

Aynı sorunun benzer diğer bir doğru cevabı aşağıdaki benim seçtiğim yeni sayılarla da verilebilir.

830 + 46 + 185 + 77 + 263 + 89 + 456 + 47 + 368 + 18 + 755 + 25 + 626 + 15
= 3800
≡ 0 (mod 19) = 19 x 200

Benim seçtiğim ve yeni yazdığım sayılar, ikinci sorunun cevabını vermiş ve kriterini sağlamış durumdadır. Fakat önemli olan nokta, yeni verdiğim sayıların bu yapısıyla diğer soruların da cevaplarını sağlaması gerekmektedir. İşte olay burada zorlaşmaya başlar. Yeni sorular ve soruların cevaplarıyla olan bağlantılar uzadıkça zorluk artar ve bir noktadan sonra insanlık kapasitesini aşar.

Örnek olarak benim yeni yazdığım sayılar, 2. sorunun cevabı olabilir, yani kriterini sağlayabilir fakat, 3. sorunun kriterini karşılamamaktadır.

Soru-3: Tabloya yazacağınız sayıların toplamının, basamaklarındaki sayıların toplamına bölümü 19’a eşit olmalıdır.

Yeni yazdığım sayıların toplamı 3800, basamaklarındaki sayıların toplamı 173‘tür. 3800/173 = 21,96 19. Böylece yeni yazdığım sayıların Kur’an’dan alınan sayı kümesiyle, yani cevap ile tümüyle benzer olmadığını söyleyebiliriz.

Cevap-3:
830 + 46 + 185 + 77 + 263 + 89 + 456 + 47 + 368 + 18 + 755 + 25 + 626 + 15  
—————————————————————————————————————————————————  
19
8+3+0 + 4+6 + 1+8+5 + 7+7 + 2+6+3 + 8+9 + 4+5+6 + 4+7 + 3+6+8 + 1+8 + 7+5+5 + 2+5 + 6+2+6 + 1+5

Yeni yazılan sayıların Kur’an örneğinde verilen sayılar gibi bütün soruların kriterlerini benzer şekilde karşılamalıdır. İşte zorluk bu şekilde başlar ve her soruda katlanarak büyür.

Matematik diliyle anlatmak istersek: Cevapların oluşturduğu sayısal kümelerin hepsinin birden kesişim kümesi doğru cevapların kümesi olarak karşımıza çıkar. İşte Cevapların İlişkileri üzerine kurgulanmış yapı budur.

Dolayısıyla yukarıda verdiğim boş bulmacanın cevaplarının, sol taraftaki bulmacanın cevaplarına benzer cevaplarının olabilmesi için, yapının sayılardan oluşturulması ve cevapların ise sayısal kümeler şeklinde olması gereklidir. Aynı Kur’an sayısal yapısında olduğu gibi. Aşağıda Kur’an sayısal yapısının örneğini tekrar veriyorum, sorularını tekrar özetledim, soruların cevap kümelerinden, Kur’an’dan aldığım cevapları yukarıda vermiştim. Bu cevaplara benzer cevapları üretecek sayıların insanlar tarafından getirilemeyeceği iddia edilmektedir.

Örnek olarak sizlerde aşağıda verdiğim 5 sorunun, (sol taraftaki Kur’an örneğiyle aynı olmamak koşuluyla) cevabını sağlayacak yeni sayıları boş bıraktığım tabloya yazabilirsiniz. Acaba yazabilir misiniz?!!!

  1. İlk sütunu 3 basamaklı tam sayılardan oluşan ve ikinci sütunu 2 basamaklı tam sayılardan oluşan 7 satırlık ve 2 sütunluk bir tablo (Matris) oluşturunuz.
  2. Tabloya yazacağınız bütün sayıların toplamı 19’un katı olmalıdır.
  3. Tabloya yazacağınız sayıların toplamının 19’a bölümünden elde edilen tam sayı (???), tablodaki sayıların basamaklarındaki sayıların toplamına eşit olmalıdır.
  4. Tabloya yazacağınız sayıların satırlarının sırasıyla ardışık diziliminden oluşan 35 basamaklı büyük sayı 19’a tam olarak bölünmelidir.
  5. Tabloya yazacağınız sayıların sütunlarının sırasıyla ardışık diziliminden oluşan 35 basamaklı büyük sayı 7’ye tam olarak bölünmelidir.

“Deneme Tablosu” sayfasında kendi sayılarınızı deneyebilirsiniz.

Kur’an sayısal yapısı aynı bu örnekte verdiğim gibi bir sistematik içerir. İşte benzeri getirilemeyecek yapı budur. Kolay gibi duruyor olabilir, size kolay geliyor olabilir, denemesi bedava.

Burada din ve anlayış ayırt etmeden bütün insanların durumu aynıdır. Kur’an sayısal yapısı ortadadır, açıktır. Sorular, kriterler ve kriterleri karşılayan cevaplar ve cevapların ilişkileri her şey çok açık tanımlanmıştır. Bir benzerini getirebiliyorsanız, yani soruları karşılayan sayısal yapıyı barındıran benzer bir metin getirebiliyorsanız, buyurun yazın ve getirin. Bence önce sayısal yapıyı getirin, metni daha sonra getirseniz de olur. Bu sayısal yapıyı insanlar getiremezler. Olay bu kadar açıktır. Bir benzerini getirebilen varsa getirsin.

Sorular arasında mantıksal bağlantıları olan bir sistem tanımlamak gerekli değildir.

Çünkü sayısal yapı, kriterleri sağlayan cevapların ilişkisi üzerine kurgulanmıştır
ve

Kur’an açık bir şekilde meydan okuyor.

BİR BENZERİNİ GETİREMEZSİNİZ…!!!

Ha-Mim tablosuyla ilgili diğer kriterleri ve detayları ilerideki bölümlerde detaylı olarak ele alacağız.

Bireysel bir araştırma olan bu çalışma, 1400 senelik kadim bir kitabın kriptolojik analizidir. Ortaya çıkan sonuçların Deizme karşı güçlü bir argüman teşkil ettiğini düşünüyorum. Bilimsel metot olarak Tümdengelim metodu kullanılmıştır.

002.00 – Kur’an’ın bir benzerini getirmek, yazmak bölümden devam etmenizi öneriyorum.

Konuları bir mantık sıralaması ile https://www.7ve19.com/icindekiler/ İçindekiler bölümünde bulabilirsiniz.

6 yorum

  1. Birbiri ile ilişkili olmayan ancak kriter bağlamında iliskilenebilen bulmaca örneği nedense kader konusu ile bağlantılı gibi geldi.Farkli mekanlarda veya coğrafyalarda doğan tek kriterleri erkek veya kadın olmak olan insanların hayatlarının kesişmesi veya bu bağlamda gelişen benzer olayların örgütlenmesi de hayat kitabının orgusuymus hissi uyandırdı…Müthiş bir çalışma .Ben sayısal zekası ve bu anlamda yetenekleri gelişmemiş bir insanım ancak anlatımın ve orneklemelerin sahih oluşu etkileyici ve açıklayıcı.Yeni neslin özellikle bilimsel verilerden etkilenen , hurafelerden bıkmış bu kuşağın mutlaka okuması gerekiyor diye düşünüyorum.Cunku insanlar , elmanın içinden Allah yazısı çıktı , demek ki Allah var…absurdluklerinden bıktı…Yazı basindan sonuna kadar “zaten ortada durani izah” ediyor.İddia etmiyor ,tesbit ediyor.

    • Sevgili kardeşim, Avni. Kalemine sağlık.
      Bana kendimi çok iyi hissettirdin, güç verdin. Desteğin ve ilgin için çok teşekkür ediyorum.
      Dünyada en güzel şey bence anlaşılmaktır… ?
      Türkiye’miz, Milletimiz ve toplumumuz için senin gibi aydınlık, duru bir beyne sahip insanlar büyük bir nimet. Allah senin gibi insanları arttırsın inşallah.

    • Denedim,
      ChatGPT henüz matematiksel işlemlerde, kodlamalarda çok yetersiz kalıyor.
      Hiç bir varlık gösteremedi, başarısız oldu.
      İleride Yapay Zekanın bu konuda kafa tutabilecek bir duruma geleceğini düşünüyorum.
      3-5 sene lazım, o zaman geldiğinde güzel bir müsabaka olacağını tahmin ediyorum.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*