007.02 – 19 sayısal kodlama sistemindeki Reşat Halife’nin “Teknik Yorum” hatası:

19 sisteminin yardımıyla, bazı imla hatalarının bulunması, örnek olarak; 7. Surenin 69. Ayetindeki “Bastatan” kelimesinin “Sin” harfi ile yazılması veya “Elif” harfi eklemelerinin çıkarıldığında, orijinal metnin sistemi çok net bir şekilde doğrulaması, sayısal sistemin bir “Hata Tespit” fonksiyonunun veya “Hata Tespit Kodunun” olduğu izlenimini vermesi sebebiyle ve bu noktadan güç alan fikirlerin, olayı tamamen abartarak ve teknik olarak yanlış yorumlamak suretiyle “Hata Düzeltme Kodu” gibi göstermesi sonucunda, Tevbe suresinin son iki ayetinin Kur’ân’dan çıkarılma cesareti elde edilmiş ve teşebbüsünde bulunulmuştur.

Halbuki, 7. Sure 69. Ayet deki “Bastatan” kelimesinde bulunan “Sad” harfinin “Sin” harfi olarak yazılması gerektiğini bize gösteren, buradaki imla hatasını bulan, sayısal sistemin verileri değildir. Sayısal sistem bu noktada bence sadece bir bakış açısı sunmuş, bir sinyal vermiştir. Biz bu sinyali dikkate alarak, kelimeleri incelediğimizde, imla kuralı sayesinde imla hatasını tespit etmiş durumdayız. Bu hatayı tespit ederken tarihi nüshalar da devreye girmiştir. Sonuç olarak sayısal sistem bize 7. Araf suresi 69. Ayetteki “Bastatan” kelimesini nokta atışı olarak, sistemin “Hata Tespit Kodunu” kullanarak göstermemiştir, gösterememiştir. Neden? Çünkü sayısal sistemin “Hata Tespit Kodu” ve böyle bir fonksiyonu yoktur. Sisteme böyle bir fonksiyon, böyle bir görev yüklenemez. Eğer sayısal sistemin “Hata Tespit Kodu” olsaydı, değiştireceğimiz diğer harfleri de hata olarak algılayabilmeli ve gösterebilmeliydi. Hiç değilse hatalı kelimeyi gösterebilmeliydi. Fakat sayısal sistem bu bahsettiğimiz duyarlılıktan çok uzaklardadır. Böyle bir hassasiyeti yoktur. Sayısal sistem, belki ileride bu hassasiyete kavuşturulabilecektir, fakat şimdi elimizde bulunan sistemin veya sistemlerin böyle bir hassasiyetinin olmadığını net bir şekilde söyleyebiliyoruz.

Aynı şekilde, 1.Fatiha ve 96.Alak surelerindeki “Elif” harfi eklemelerini çıkararak, orijinal metin üzerindeki kodlamalara baktığımızda, olağanüstü bir manzara görmekteyiz. Bu durumda, yine sayısal sistemin bu surelerdeki “Elif” harfi eklemelerini bulup ortaya çıkardığını iddia etmek son derece yersiz ve mesnetsiz olacaktır. Bu surelerdeki “Elif” harfi eklemeleri imla kuralları ve tarihi nüshaların yardımıyla bulunup çıkarılmış ve orijinal metin elde edilmiştir. Bu noktada sayısal sistem orijinal metin üzerindeki olağanüstülüğü gösterme imkanına sahiptir ve gereğini de yapmıştır. Sayısal sistemin bu sureler üzerindeki verdiği sonuçlar olağanüstü yapıdadır, dolayısıyla orijinal olduğunu söyleme imkanımız olmaktadır. Fakat başka bir noktada olağanüstü olduğunu göremediğimiz veya sayısal sistemle ilgili bir örgü bulamadığımız bir bölüm hakkında sayısal sistemin, bu bölümün orijinal veya olağanüstü olmadığını söyleme fonksiyonu ve dolayısıyla yetkisi yoktur. Bu sonucu sitemin bir yetersizliği olarak da göstermek yanlış olacaktır. Sayısal sistemi bu yönde zorlamak tamamen kişilerin kendi fikirleridir, Kur’ân’ın gösterdiği rota bu yönde değildir. Kur’ân sayısal sistemi, inananların doğru bilgiye inanacakları ve varsa şüphelerinin gideceği, kendilerine kitap verilenlerin kalbinin ısınacağı, inanmayanların ise konuyu bir sorun olarak göreceği şeklinde tarif ediyor. Ayrıca; Kur’ân’ın Allah tarafından korunduğu, yani değiştirilmediği, orijinal olduğu, insanlar tarafından bir benzerinin yapılamayacağı yani, olağanüstü olduğu beyan ediliyor. Kur’ân’daki keşfedilen sayısal sistemlerden bunlar dışında fonksiyonlar beklemesi, tamamen kişilerin kendi çıkarımlarıdır. Kur’ân’ın rotasının dışındaki bir çıkarımdan kişilerin kendileri sorumludur. Benim yaklaşımlarımın Kur’ân rotasının dışında olması düşünülemez.

Reşat Halife yukarıda açıklamaya çalıştığım çok açık “Teknik Yorum” hatasını yapmış, kişisel yorumu olarak, sayısal sisteme “Hata Tespit” fonksiyonunu yüklemiş, hatta bu da yetmiyormuş gibi sayısal sisteme bir de “Hata Düzeltme” fonksiyonunu yükleyerek, Tevbe suresi son iki ayetin Kur’ân’dan olmadığını ve bu iki ayetin Kur’ân’dan çıkarılmasıyla bu hatanın düzeltileceğini iddia etmiştir. Günümüzde, Reşat Halife takipçileri bu iddiayı sürdürmektedirler, umarım bu satırları okurlar, bu teknik yorum hatasını fark ederler ve 9.Tevbe suresinin 128 ve 129. ayetlerinin inkarından vazgeçerler.

19 sayısal kodlama sistemindeki hatalı yaklaşımın düzeltilmesi

19 sayısal kodlama sisteminin hesapları doğrudur ve 9.Tevbe suresinin son iki ayetinin, kelime sayımlarının uygulandığı veri kümesinin dışında olduğunu gösteren çok net matematiksel argümanlara sahiptir, fakat bu iki ayetin Kur’ân’ın dışında olduğunu gösteren hiçbir argümana sahip değildir, dolayısıyla vardıkları sonuç hatalıdır. Sistemle problemi varmış gibi gözüken 9.Tevbe suresinin son iki ayetini Kur’ân’dan çıkarmak yerine, bu ayetlerin sistem ile ve Kur’ân’ın bütünüyle olan irtibatlarını araştırmayı tercih etselerdi, gerçekleri çok kolayca görebilecekler ve yaptıkları hataya düşmeyeceklerdi. Şimdi ben yukarıdaki açıklamalardan sonra sistemi yeniden gözden geçiriyorum, sayısal bilgi kümelerini ve sistem metodunu yeniden tanımlıyorum. Bence doğru olan yapı aşağıdaki gibidir.

Kur’ân’daki temel sayısal veri grupları (Kümeleri)

  1. Sureler (Sure numaraları)                                114      { 1, 2, 3, 4, … , 114}
  2. Ayetler (Numaralı Ayet sayıları)                  6234      { 7, 286, 176, … , 6}
  3. Numarasız Besmeleler                                    112      Surelerin başındaki numarasız Besmeleler
  4. Özel Grup Ayetler                                               2      9-Tevbe suresi son iki ayeti (128 ve 129. ayetler)

Bu sayısal verilerin yeni kümelenmeleri sonucunda 19 sayısal kodlama sisteminin yeni yapısı ve uygulanma metodu da daha net belirlenmiş olur.

19 sayısal kodlama sistemi metodu:

  • Sistem  “≡ 0 (mod 19)”  denkliğini sağlayan yapıların yanı sıra  “≡ 2 (mod 19)”  denkliğini sağlayan yapıları da kapsamaktadır. “≡ 2 (mod 19)” bu denkliğin sadece temel veriler üzerinde kendini gösterdiğine dikkat ediniz. Denklikleri sağlayan veya eşitlik, benzerlik gösteren bütün sembolik yapılar sisteme uygundur. Korunmuş ve olağanüstü olduğunu, yani değiştirilmemiş Allah kelamı olduğunu gösterir.
  • Sistem Kur’ân’daki Temel verilerin üzerinde uygulanırken, Özel grup ayetlerin dışındaki sayı kümeleri dikkate alınmalıdır.
  • Özel ayetler grubu kendi içinde sayısal sistemi doğrulamalıdır. Bütüne bağlantıları gösterilmelidir.
  • Kelime sayımlarında Numarasız Besmeleler grubu nasıl dışarıda tutuluyorsa, Özel grup ayetleri de dışarıda tutulmalıdır. Kelime sayımları 6234 adet numaralı ayetler grubuna uygulanmalıdır.
  • Harf sayımlarında ise bütün ayetler sisteme dahil edilmelidir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*