0026 – Reşat Halife’nin konuyla ilgili açıklamalarını yorumlar mısınız?

Youtube Videolarından birine, bir arkadaş https://submission.org/App24.html Bu yazıya cevap verir misiniz. Şeklinde bir yorum yazmış. Yazıya cevap veriyorum.

Reşat Halife’nin veya onu takip eden bir grubun açıklamasıdır.

Yazı girişinin İngilizcesi: A superhuman mathematical system pervades the Quran and serves to guard and authenticate every element in it. Nineteen years after the Prophet’s death, some scribes injected two false verses at the end of Sura 9, the last sura revealed in Medina.The evidence presented in this Appendix incontrovertibly removes these human injections, restores the Quran to its pristine purity, and illustrates a major funtion of the Quran’s mathematical code, namely, to protect the Quran from the slightest tampering. Thus, the code rejects ONLY the false injections 9:128-129.

Türkçe çevirisi: İnsanüstü bir matematik sistemi Kuran’ı kaplar ve Kuran’daki her unsuru korumaya ve doğrulamaya hizmet eder. Peygamberin ölümünden on dokuz yıl sonra, bazı yazarlar Medine’de vahyedilen son sure olan Sure 9’un sonuna iki sahte ayet enjekte ettiler. Kuran’ın matematik kodunun temel işlevi, yani Kuran’ı en ufak bir kurcalanmadan korumaktır. Bu nedenle, kod YALNIZCA yanlış enjeksiyonlar 9: 128-129’u reddeder.

Evet arkadaşlar ve dostlarım. Bu açıklama bir yalandır, gerçek ile yakından uzaktan alakası yoktur. Çok ciddi kurgulanmış bir yalandır. Kur’an’a çok büyük saldırıdır. Hainliktir. Neden?

Çünkü Hafızlar ve Vesikalar (Tarihi nüshalar) ve bu iki yapının kesişimi Kur’an’ı değiştirilemez bir konuma getirir. İlk Ayetin inişinden günümüze kadar bu böyledir. Hafızlar ve şahitler huzurunda yazılan vesikalar hep vardı. Siyer çalışmalarından bilgi edininiz. Kur’an Hafızlar ve Vesikalar ile korunmuştur, korunuyor, korunacaktır. Sayısal sistem ile korunmaz.

Kur’ân’ı sayısal yapının koruduğu iddia edilmiştir.
Kur’ân korunmuştur, fakat Kur’ân’ı sayısal yapı korumuyor, Kur’ân’ın korunmuş olduğunu sayısal yapı sayesinde de görüyoruz, anlıyoruz.

Kur’an’da karşımıza çıkan bu sayısal yapı, Kur’an’ın değişmediğini gösterir,
fakat değiştirilemeyeceğini göstermez, gösteremez.
Yani Kur’an’ın korunmuş olduğunu gösterir, fakat Kur’an’ı korumaz, koruyamaz.

DEĞİŞTİRİLEMEZ DEĞİL, TAKLİT EDİLEMEZ
SAYISAL YAPI BUNU SÖYLER.

Kur’an’ın değiştirilemezliğini sayısal yapısı sağlamaz.

Kur’an’daki sayısal yapıya tek başına, koruma fonksiyonunu yüklemek hatalıdır. Çünkü Kur’an’daki sayısal yapı tek başına koruma fonksiyonunu üstlenemez, böyle bir yapısı, kapasitesi yoktur. Edilgen niteliktedir. (En azından şimdilik gördüğümüz kadarıyla bu böyledir.) Fakat Kur’an’ın korunduğunu gösterme fonksiyonu vardır. Yani Kur’an’ın korunduğunun emarelerini sayısal yapı vasıtasıyla da görmek mümkündür.

Korunduğunu göstermek pasif, yani edilgen bir fonksiyondur. Korumak ise aktif, yani etken bir fonksiyondur. Pasif bir fonksiyona, aktif bir fonksiyon görevi yüklemek sistemle ilgili büyük bir hatadır. Kur’an’ın korunduğunu gösteren, fakat Kur’an’ı aktif olarak korumayan bir sayısal sisteme dayanarak, Kur’an’da tashihe gitmek, 9. Tevbe Suresinin 128. ve 129. Ayetlerini inkar etmek, ne kadar doğrudur, ne kadar bilimsel dir, ne kadar geçerlidir? Reşat Halife ve onun takipçileri, Kur’an’da sayı kodlarının peşine düşenler işte burada büyük hata yapmışlardır.

Hafızlık sistemi, Tarihi nüshalar ve bu iki yapının kesişimi
KUR’AN’I DEĞİŞTİRİLEMEZ BİR KONUMA GETİRİR.
AKTİF KORUMA SAĞLARLAR.
(Hafızlar ve Vesikalar)

KUR’AN KORUNMUŞTUR, DEĞİŞTİRİLEMEZ.

—–   15 – Hicr Suresi – Ayet 9    —–

اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

Diyanet Meali: 15:9 – Şüphesiz o Zikr’i (Kur’ân’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

KUR’AN’DAKİ SAYISAL YAPININ TEMEL, GERÇEK ve AKTİF İŞLEVİ:
Kur’an’ın bir benzerinin yazılmasını, insan kapasitesinin üstüne çıkararak, engellemek
ve
Kur’an’ın bir benzerinin, insanlar tarafından yapılamayacağını göstermektir.
KUR’AN TAKLİT EDİLEMEZ.

—–   17 – İsra Suresi – Ayet 88    —–

 قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰى اَنْ يَاْتُوا بِمِثْلِ هٰذَا الْقُرْاٰنِ لَا يَاْتُونَ بِمِثْلِهٖ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهٖيرًا

 Diyanet Meali: 17:88 – De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”

SONUÇ OLARAK:
Hafızlar ve Şahitli Vesikalar = KUR’AN KORUNMUŞTUR DEĞİŞTİRİLEMEZ.
Kur’an Sayısal Yapısı = KUR’AN TAKLİT EDİLEMEZ.
KUR’AN KORUNMUŞTUR, DEĞİŞTİRİLEMEZ VE TAKLİT EDİLEMEZ.

Reşat Halife’nin bu çıkışı ya onun tarafından yada başkaları tarafından manipüle edilmiş, kötüye kullanılmıştır.
Kur’an’a tarihte görülmüş en sinsi, en büyük saldırıdır.

Çünkü Kur’an’ı koruyor gibi gözükerek, Kur’an’ın koruma mekanizmaları olan Hafızlık sistemini ve Tarihi nüshaları tartışılır duruma getiren, üzerindeki güveni sarsan, sağlam, dimdik ayakta duran surlarında bir gedik açmaya çalışan saldırıdır bu.

İslam alemi, bu saldırıya doğru düzgün cevap verememiştir. Çok pasif kalmıştır. Bence, Planı veya saldırıyı hazırlayan akıl tarafından, olayın iç yüzü açığa çıkmasın, plan bozulmasın diye de Reşat Halife öldürülmüştür.

İslam dünyasının uyanması ve bu saldırıya gereken cevabı vermesi gerekir. 19 cular diye lakaplar takıp, ne var canım bende yaparım demekle neye zarar verdiğini ve neye hizmet ettiğini bilmeyen cahil, zır cahil bir kitle var Türkiye’de. Ve yapılmış olan plan çok güzel halen işliyor, istedikleri zaten, konunun bu şekilde kirletilmesi, küçük görülmesi, insanları itmesidir. Maksat Kur’an sayısal yapısının üstünü örtmektir. İslam aleminin bu konudaki uyanışına engel olmaktır.

FAKAT BAŞARAMAYACAKLAR

3.Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet:
Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.

Kur’an’da 74. Müddesir suresinin, 25. ayetinde bir müşrik tarafından Kur’an için söylenen, Bu ancak bir insan sözüdür ifadesine cevap niteliğinde 30. ayette Onun üzerinde on-dokuz vardır. İfadesi kullanılır ve hemen sonraki 31. ayette de, bu sayının, yani 19’un inanmayanlar için bir imtihan vesilesi yani, bir kriter olacağı bildirilmiştir.

Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi; Kur’an’da 19 sayısının oluşturduğu sayısal yapı, Kur’an’ın bir insan sözü olmadığına dair delil olarak sunulur, yani Kur’an’ın insanlar tarafından bir benzerinin getirilemeyeceğinin delildir.

Reşat Halife, Edip Yüksel ve takipçilerinin iddia ettikleri gibi konu Kur’an’ın korunduğu üzerine kurgulanmaz.
Kur’an 19 sayısal yapısını, Kur’an’ın insan sözü olmadığı fikri üzerine kurgular.

Sadece 2 dakikada konuyu anlayabilirsiniz. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk özetliyor. Lütfen seyredin.
74. Müddesir Suresi 22 – 25. Ayetler.

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk: Kur’an’ın bir beşer kelamı, insan sözü olmadığını gündeme alıyor ve bunun kanıtı olarak da 19’lu kod sistemini getiriyor. Burada yapmıştır bunu. Onun üzerinde duracağız. Bu 19’lu kod sistemi istismar edilmiş bir sistemdir, hatta bazı yanlışlara alet edilmiş bir sistemdir. Fakat açık bir şekilde Kur’an’da yerini almıştır. Birileri bunu istismar etti diye Kur’an’ın matematiksel kod sistemini inkar etmek, Kur’an’ı resmen Mekke müşriklerinin hezeyanlarına benzer hezeyanlarla mahkum etmeye kalkmaktır. Aman ha! İkisini birbirine katmayın.

2 yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*