000 – Sunum

Kur’an, benzerinin ( mislinin – denginin ) insanlar tarafından yazılamayacağını iddia ederek, söyleminde bu iddiayı Müslümanların sahiplenmelerini ve dile getirmelerini ifade etmektedir.

—– 17 – İsra Suresi – Ayet 88  —– ( 1924 – Cairo edition )  —–

 قُل لَّئِنِ ٱجْتَمَعَتِ ٱلْإِنسُ وَٱلْجِنُّ عَلَىٰٓ أَن يَأْتُوا۟ بِمِثْلِ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِهِۦ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهِيرًا

 Diyanet Meali: 17:88 – De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”

Ayetin Harf Sayı: 77 ≡ 0 (mod 7)      Ayetin Kelime Sayısı: 19 ≡ 0 (mod 19)

Dolayısıyla Kur’an metninde insanın neyi yapamayacağı açıkça, bilimsel olarak gösterilmeli ve Kur’an metni benzerliğinin ölçüm metodu yine, bilimsel olarak ortaya koyulmalıdır. Ve bu metot bilimsel olarak uygulanabilir nitelikte olmalıdır.

—– 10 – Yunus Suresi – Ayet 38  —– ( 1924 – Cairo edition )  —–

 أَمْ يَقُولُونَ ٱفْتَرَىٰهُ قُلْ فَأْتُوا۟ بِسُورَةٍ مِّثْلِهِۦ وَٱدْعُوا۟ مَنِ ٱسْتَطَعْتُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ

Meal: 10:38 – “Onu o (peygamber) uydurdu” mu diyorlar? De ki; “Haydi siz de onun gibi bir sure getirin ve Allah’tan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın.
Eğer sözünüzde sadık iseniz (bunu yapın)”.

Eğer ben, Kur’an’ın insan tarafından uydurulduğunu iddia edenlere, getirin onun benzeri bir sure diyeceksem!!! Getirilen ve benzer olduğu iddia edilen bir sure niteliğindeki 3-5 satırlık yazının Kur’an benzerliğini nasıl ölçeceğimi bilmem lazım. Bu ölçme yöntemi tamamen nesnel olmalıdır. Yani benzerlik ölçümü, yazıyı getirenler ve benim tarafımdan hiçbir şüpheye ve tartışmaya yer vermeyecek kesinlikte olmalıdır. Bu kesin sonucun elde edilmesi için, inançlarımızdan ve öznel değerlendirmelerden bağımsız, her iki tarafında kabul edeceği bir ölçü aletiyle veya sayısal bir ölçüm metoduyla Kur’an’ın benzerlik ölçümü yapılmalıdır.

Bu çalışma NEDEN ve NİÇİN sorularına cevap vermek için yapılmamıştır,
NASIL sorusuna cevap aramaktadır. Ve sorulan sorular çok açıktır.

Kur’an yazısında insanın yapamayacağı şey NEDİR? NASIL görebiliriz?
Kur’an yazısının, getirilen başka bir yazı ile benzerliğini NASIL ölçebiliriz?

Bu üç videoyu sırasıyla izlediğinizde soruların cevaplarını kendi gözlerinizle görmüş olacaksınız.

Bu ölçme metodunu Kur’an metninin matematiksel (kriptolojik) karakteristiği ile getirilen ve benzer olduğu iddia edilen metnin matematiksel (kriptolojik) karakteristiği benzerliğinin (denkliğinin) ölçülmesi olarak tarif edebiliriz. Kur’an metni matematiksel karakteristiğinin modellemesinde, metinde bulunan ve sayısallaştırılabilen özellikler, metnin doğal sıralamasına sadık kalınarak kullanılır. Metnin sayısallaştırılması sonucunda oluşan ve metnin matematiksel karakteristiğini taşıyan modellemede matematiksel benzerlikler, denklikler halinde, kriterler olarak tanımlanabilir. Ölçüm bu kriterler vasıtasıyla yapılabilecektir. Getirilen ve benzer olduğu iddia edilen metnin matematiksel karakteristiğinin Kur’an denkliklerini benzer olarak sağlaması talep edilir. Günümüzde Kredi Kartı Numaralarında kullanılan Luhn algoritmasını örnek olarak göstermek mümkündür.

Benim çalışmalarım sonucunda, yaptığım hesaplara göre Kur’an Sayısal yapısının denkliklerini sağlayabilecek sayısal yapının oluşum varyasyonlarını taramak için evrenimizin zamanı yeterli değildir.

İddianın bilimsel temelleri bu web sayfasında nesnel olarak ortaya koyulmuştur

Bu metodun uygulanabileceği bir web sayfası geliştirmiş durumdayım. Bu ölçümü pratik olarak denemeniz, getirilecek hiçbir metnin benzerliği sağlayamayacağını kendi gözlerinizle görmeniz, kendi ellerinizle ölçmeniz ve Mucizeye şahit olmanız mümkündür.

Getirilecek metnin Arpça olma zorunluluğu yoktur,
Türkçe veya İngilizce, yani Latin alfabesiyle de yazılmış bir metin olabilir.

Genel Kriter: 7 adet UYDURULMUŞ sure getiriniz. Getireceğiniz surelerin hepsinin aynı başlangıç cümlesi olmalıdır. 7 surenin toplam ayet sayısı min. 400, max 500 olmalıdır. Ayetler numaralandırılmalı, başlangıç cümlesine numara verilmemelidir. Getireceğiniz bu surelerin 2 adet kodlama harfi olmalı ve her surenin 1. ayeti bu harflerden oluşmalıdır, (Ha-Mim). Grubun 3. suresinin 2. ayetinde ayrıca 3 tane daha ayrı kodlama harfi (Ayn-Sin-Kaf) bulunmalı ve ayet bu harflerden oluşmalıdır.

22. kritere kadar olan kriterleri Excel Dosyası olarak buradan indirebilirsiniz
(Sayısal yapı hakkında özet niteliğinde bilgiyi bu linkten PDF Dosyası olarak indirebilirsiniz)

Yukarıda tanımlanan genel kritere uygun metnin herkes tarafından, internet ortamından toplanarak 1 veya 2 saatte oluşturulabileceği açıktır. Aşağıdaki WEB sayfasında [ SIFIRLA ] tuşunu kullanarak ortamı temizledikten sonra, getirdiğiniz yeni metni, ilgili bölümlere yapıştırmanız ve [ Kodları Çözümle ] tuşunu kullanmanız benzerliği ölçmeniz için yeterli olacaktır. Öncelikle ilgili alanlara yapıştırdığınız yeni metnin numaralanmış 1. satırlarında (3. grup için 2. satır da dahildir) verilen kodlama harflerine göre matematiksel karakteristiği çıkarılacak ve WEB sayfasının aşağısındaki tabloda verilen Kur’an matematiksel karakteristiğinin denkliklerini benzer olarak sağlayıp sağlamadığı ölçülecektir. Denkliklerin sağlanması durumunda sonuçların yeşil olduğu, sağlanmayan denkliklerin kırmızı olduğu görülecek ve hangi denkliklerin sağlanmadığı kolayca anlaşılacaktır. Sonuç olarak bütün denklikler sağlanıyorsa, getirilen metin Kur’an benzeri olarak tespit edilecek, eğer denkliklerden bir tanesi bile sağlanmıyorsa, getirilen metnin Kur’an benzeri olmadığı tespit edilecektir. Getirilen yeni metnin veya sizin için hazırladığım [ Örnek Tükçe Metin ] içinde dilediğiniz ayarlamaları yaparak denkliklerin sağlanmasını gerçekleştirebilirsiniz. Yani metni dilediğiniz gibi değiştirme özgürlüğüne sahipsiniz. Kendi ellerinizle deneyin ve insanlar tarafından yapılamayacağını kendi gözlerinizle görün ve şahit olun.

Ölçme yönteminin, ölçütün nesnel olma zorunluluğu?

CahtGPT’nin verdiği cevapları gördük.

Cevabı peşinen “Hayır” olduğu belli olan bir ölçüm sonucu objektif olabilir mi? Bir Müslüman Kur’an benzerlik ölçümünü öznel yargılar ile yaparsa, cevabı başından bellidir. Cevap, “benzeri değildir” olacaktır.

Metot ile ilgili temel ilke, ölçütün nesnel olmasıdır. Nesnel yargılar kişisel sorumluluk gerektirmezler, yani nesnel yargıların sonuçlarından kişiler sorumlu tutulamazlar. 2 + 2 = 4 olmasının sorumluluğu kimseye yüklenemez. Buna ek olarak; Nesnel olarak yapılan bir ölçümün sonucuna kişilerin inançları, kutsal gördüğü değerler, duyguları, kişisel zaafları veya tercihleri etki edemezler. Ölçüm sonuçları insanlardan bağımsız olarak ortaya çıkar ve herkesin kabul etmesini gerektirir. Kalibrasyonu yapılmış, hassas bir terazinin ölçüm sonucuna kim nasıl itiraz edebilir veya kim, neden itiraz etsin?!!

Öznel yargılar ise kişisel sorumluluk gerektirirler, yani öznel bir yargıda bulunan kişi verdiği kararın sorumlusudur, sonuçlarından sorumlu tutulur. Ölçüt öznel olursa Müslümanlar bu yargılarından sorumlu olurlar. Müslüman bir kişi bu kararın sorumluluğunu alamaz, getirilen bir yazının Kur’an benzeri olduğunu tescil edemez, ederse dinden çıkar. Dolayısıyla ölçütün öznel olması bir paradoks (döngüsel akıl yürütme – kısır döngü) yaratır, ölçüt nesnel olmak zorundadır. Ayrıca, öznel olan bir ölçüt ile yapılan ölçümün sonucunu karşıt fikirdeki insanlar neden kabul etsin veya neden kabul etmek zorunda olsun?!!

Ek olarak, Kur’an’ı bir sanat eseri, mesela Picasso’nun bir tablosu gibi görerek ve öznel yargılar kullanarak benzerinin getirilemeyeceğini savunmak sağlıklı sonuç vermez. Çünkü eğer bu girişimde bulunursanız, kesin, yani gözlemlenebilir, ölçülebilir, nesnel bir sonuç ortaya koyamadığınız için, karşı görüştekiler de önünüze başka bir sanat eseri çıkartarak, sizin savunduğunuz aynı sebepler ile getirdikleri kitabın insanlar tarafından bir benzerinin getirilemeyeceğini rahatlıkla savunabileceklerdir. Sonuç olarak bu şekilde bir kitabın benzerinin getirilememesi o kitabın insan ürünü olmadığını göstermez noktasına gelinecektir. Ve bu noktada Kur’an’ın en büyük iddiası, meydan okuması düşer, anlamını yitirir, savunulamayacak bir duruma gelir. Dolayısıyla ölçütün inançlarımızdan ve öznel değerlendirmelerden bağımsız, nesnel olma zorunluluğu vardır.

Ölçütün nesnel olması ve çözümü sonsuza çekebilme özelliği Matematiksel bir yöntem veya kodlama ile mümkün olabilir.

Matematik modellemede temel kurallar nasıl olmalı?
Matematiksel modelleme, metinde bulunan ve sayısallaştırılabilen özellikler kullanılarak doğal sıralamaya sadık kalınarak yapılmalıdır. Metnin matematiksel karakteristiğini içinde barındıran doğal sırası en temel kural olarak alınmalıdır.

Metnin bazı bölümlerinin başında yer alan ve özellikle öne çıkarılan harfler metnin sayısallaştırılması için çok uygudur. Bu kodlama harflerinin metin içindeki sayıları, metin içindeki doğal dizilimleri ve metnin ayetlerine dağılım sayıları modellemede kullanılabilir. Biz buna kısaca Kur’an-ı Kerim’in Sayısal Yapısı veya kodlaması diyebiliriz.

Bu kodlamalar Kur’an metninin matematiksel karakteristiğini barındırmalıdır.

Metnin sayısallaştırılması sonucunda oluşan ve metnin matematiksel karakteristiğini taşıyan modellemede matematiksel benzerlikler, denklikler halinde, kriterler olarak tanımlanabilir. Bu kriterler birbirlerine bağlanabilirler. Bu kriterlerin birbirlerine bağlanmaları Kur’an ayetlerinde vurgulanan ve sayısal kodlama ile anlam bakımından irtibatı kurulabilecek sayılar vasıtasıyla olabilir.

Kur’an’ın 15:87 ve 74:30 ayetlerinde referans olarak verilen sayılar ve kriter denklikleri
≡ 0 (mod 7) ve/veya ≡ 0 (mod 19)

Kur’an’ın bu iddiasının dile getirildiği ayetlerde (2:23-24, 10:38, 11:13-14, 17:88) benzerlik “misli” kelimesiyle ifade edilmektedir. “Misli” kelimesini biz Türkçemizde, Arapçadaki gibi, bir şeyin katları veya dengi anlamında kullanırız. Bu anlam matematiksel denkliğe tam anlamıyla karşılık gelir. ≡ 0 (mod 7) 7’nin katları olan sayı kümesini, ≡ 0 (mod 19) 19’un katları olan sayı kümesini ifade eden matematiksel denkliklerdir. Ek olarak Matematikte benzerlik bir oran orantıdır, yani yine katları olarak karşımıza çıkar.

Kriterler metindeki aynı kodlama elementlerini kullanarak oluşmalıdırlar, dolayısıyla aralarında matematiksel bir bağlantı olmalıdır. Kriterlerin olasılık değerleri çarpılmak suretiyle birbirlerine eklenmeli ve bir noktadan sonra olasılığın varyasyon değeri astronomik değerler almaya başlamalıdır, insanlığın ulaşabileceği sınırların ötesine geçmelidir. Bu sebepten dolayı insanlar bu sayısal yapının bir benzerini üretemeyebilirler ve bu sayısal yapıyı barındıran benzer bir metin getiremeyebilirler, yani Kur’an’ın bir benzerini insanların getiremeyeceği hesaplanır bir şekilde, bilimsel olarak ortaya koyulmalıdır. Matematiksel modellemenin temelleri bu şekilde tanımlanabilir.

Matematiksel modeli oluşturan kriterlerin birbirlerine bağlantı şeması

============================================================

Reşat Halife’nin ve Edip Yüksel’in kitaplarında anlatılan
sözde “19 mucizesi” eleştirileri

  • Mucize değildir.

Çünkü, bugün ve gelecekte insanların yapamayacağı bir şeyi ortaya koymamıştır. Reşat Halife’nin ve Edip Yüksel’in kitaplarında 19 mucizesi olarak ortaya koyulan bütün sayısal yapıları bugün bilgisayarlarımızla çok kolay bir şekilde yapabiliyoruz. Kitaplarında anlatılanların mucize olarak tanıtılması insanların gözlerinin boyanmasından başka bir şey değildir. Çok açık bir şekilde ALDATMACADAN ibarettir.

Başka bir aldatmaca da bu sözde 19 mucizesinin Kur’an’ı koruduğu söylemidir.

  • Kur’an’ı koruyamaz.

Reşat Halife’nin ve Edip Yüksel’in kitaplarında 19 mucizesi olarak anlatılan sayısal yapının Kur’an’ı koruyamayacağının anlaşılması, denenmesi çok kolaydır. 19 mucizesinin saydığı, kontrol ettiği kelimeler, harfler bellidir. Bu kelimelerin, harflerin dışında kalan kelimelere veya harflere yeni kelimeler veya harfler eklendiğinde veya eksiltildiğinde 19 mucizesi bu eklemeleri veya eksiltmeleri fark edemez, gösteremez.

Aynı şekilde 19 sistemi olarak tanımlanan sayısal yapının saydığı, kontrol ettiği kelimelere veya harflere 19’un katını tamamlayacak şekilde yeni kelimeler veya harfler eklendiğinde veya eksiltildiğinde yine 19 mucizesi bu eklemeleri veya eksiltmeleri fark edemez, gösteremez. Kur’an’ı korumadığı veya koruyamayacağı ortadadır, çok kolay anlaşılır.

Tevbe 128 ve 129 ayetlerinin inkarı, 19 mucizesinin Kur’an’ı koruduğu, Kur’an’daki hataları göstererek, düzeltebildiği fikri ile temellendirilmiştir. 19 mucizesinin Kur’an’ı korumadığı anlaşıldığında, Tevbe 128 ve 129 ayetlerinin inkarı temelsiz bir iddia olarak kalır.

Ek olarak, 19 mucizesinin Kur’an’ı korumadığı görüldükten sonra, Kur’an’ın nasıl korunduğu izah edilmeye çalışıldığında, elimizde sadece Hafızlık ve Vahiy Katipliği (Tarihi Nüshalar – Dokümantasyon) müesseseleri olduğu görülür. Bu organizasyonların bugüne getirdikleri bütün nüshalarda ve ezberlerde Tevbe 128 ve 129. ayetlerin olduğu görülmektedir.

19 sayısının Kur’an için önemi
ve
gerçek işlevi

Kur’an’da 19 sayısının dahil olduğu çok açık bir şekilde görünen, sayısal bir kodlama vardır. Bu sayısal kodlama, Kur’an’ın korunduğu üzerine kurgulanmamıştır, Kur’an’ın insan sözü olduğu ifadesine karşı bir iddia olarak kurgulanmıştır. 74. Müddesir suresinde net bir şekilde ayetler ile sabittir, 25. Ayetteki ifade bunu kolayca anlamamızı sağlıyor.

Sayısal yapıda konu, Kur’an’ın korunmuşluğu değil, Kur’an’ın insanlar tarafından bir benzerinin getirilemeyeceğidir. Kur’an sayısal yapısı insanların bugün ve gelecekte ortaya bir benzerini koyamayacakları bir kodlamadır. Bu özelliği Kur’an’ı insanlar tarafından taklit edilemez konuma getirir.

Benim çalışmalarımda, Kur’an Sayısal Yapısına anlamın ötesinde bir işlevsellik yüklenmektedir. Güncel olarak deneyimleyebileceğimiz, nesnel olarak test edebileceğimiz bir işlevsellik. Bu işlevselliğin yine çok ama çok önemli diğer bir sonucu da, Kur’an benzerliğini ölçebileceğimiz bir enstrüman olarak ortaya çıkmasıdır.

Fakat Türkiye’mizdeki Üniversitelerimizin değerli akademisyenlerinden bu sorularıma cevaplar alamıyorum. Soruyorum. Nerde Profesörlerimiz? Nerde İlahiyatçılarımız? Nerde Kur’an diyerek yatan, Kur’an diyerek kalkan Akademisyenlerimiz? Cevap bekliyorum.

Doç. Dr. Enis Doko, Prof. Dr. Caner Taslaman, Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, Doç. Dr. Emre Dorman,
Prof. Dr. Mehmet Okuyan ve saygı değer diğer hocalarımız NEREDELER? Hepsinden cevap bekliyorum.

Matematiğin Gücü ve İmkansızı Görmek

Matematiğin gücünü çoğu insan maalesef üstel sayıları algılayamadığı için doğru değerlendiremiyor. Aşağıdaki resimde örnek olarak tasarlanmış, büyüklüğünü izah dahi edemeyeceğimiz bir bilgiişlem sisteminin dehşet büyüklükteki varyasyon tarama kapasitesini görebilirsiniz.

100 basamaklı bir sayı grubu içinden her hangi bir sayıyı yazmak 2 dakikamızı alır, fakat bu sayıyı bulmak için bütün varyasyonları taramaya Evrenlerin ömrü yetmez. Kur’an taklit edilemezliği neden matematikle ilgilidir, işte buradan çok iyi anlayabilirsiniz.


2 yorum

  1. Khaled Al-Fagih wrote an article where He researched on Holy Quran. According to him, Holy Quran is mathematically protected. No one can alter it even change Surah number and add it to other place. Just type 70.44911244 in Google Search Bar and the first link that appear will lead us to Dr. Khaled research article.

    • The situation is exactly like this for the sura numbers and the verse numbers. A mathematical active protection is seen.
      It seems impossible to make a change.
      However, we cannot see the active protection function for words and letters in the text in the same way. It has a passive Mathematical structure to show that the text is preserved.
      But beyond these, the numerical structure in the Qur’an has another very important, active function, which I can call its main task. It ensures the inimitability of the Qur’an. This also appears as an instrument by which we can measure the similarity of the Qur’an.
      By using this instrument, we can scientifically and objectively measure whether 3 – 5 lines of text that constitute as one surah brought and claimed to be similar are similar to the Qur’an.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*