000 – Temel İlke

Mesele, insanın kendisiyle ve çevresiyle barış içinde olması; rahat ve huzurlu bir hayat sürebilmesidir. Asıl hedef, bu hâli süreklilik içinde yaşayabilmektir.

Bir kişi, ister inançlı ister inançsız olsun, eğer bu içsel huzura ulaşabiliyorsa, bu takdir edilmeli, desteklenmelidir. Kimse kimsenin huzurunu kaçırma hakkına sahip değildir. Temel ilke, insanın iç dengesine ve düşünsel bütünlüğüne saygı duymak olmalıdır.

Kur’an’da şöyle bir dua yer alır:

60-Mümtehine Suresi Ayet-5
“Ey Rabbimiz! Bizi, küfre sapanlar için bir fitne/imtihan aracı yapma! Bağışla bizi ey Rabbimiz!
Sen, yalnız sen sonsuz kudretin, sonsuz hikmetin sahibisin.”

İnsan, bilgiyle beslenir, gelişir ve gerçek huzura ulaşır. Bilgisizlik, bazen geçici bir rahatlık sağlayabilir ama bu, sahte bir huzurdur. Bilgi almak kişiyi sarsabilir, ama bu kötü bir şey değildir. Bilgi rahatsız ediyorsa, bu durum sorgulama ihtiyacına işaret eder.

Unutulmamalıdır:
Bilgi yanlışsa zamanla silinir gider, doğruysa fayda sağlar.
Ne kadar sade, değil mi?

Bilgiye açık olmak; onu bilimsel bir zeminde değerlendirebilmekle mümkündür. Eğer bir bilgi, bilimsel düşünce süzgecinden geçirilemiyorsa, kafa karışıklığına neden olabilir. Bu yüzden, bilgiye cesaretle yaklaşmak, huzuru artıran bir tutumdur.

Ben de bu anlayışla hazırladığım bir web sayfasında, bilgiyle barışık olmanın yollarını paylaşıyorum. Bilgiye açık olan herkes için bu sayfanın katkı sağlayacağını umuyorum.

Eğer bilgi huzurunuzu kaçıracak gibi görünüyorsa, belki de bilimsel düşünmeyi yeniden öğrenmenin zamanı gelmiştir.

  • İnançsızsanız, bu sizi kendinizle daha sağlam bir zeminde tanıştırabilir.
  • Müslümansanız, inancınıza dair huzurunuz derinleşebilir.
  • Diğer dinlerden birine mensupsanız, Kur’an’a dair önyargılarınız azalabilir.

Her durumda niyetim şu:
Rahatınızın ve huzurunuzun daim olması.

Sevgi ve Saygılar
Mustafa Kurdoğlu

İNANÇ – BİLGİ – İMAN
süreci hakkında bilgi alınız

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*