Bu konuları kitabımda ve WEB sayfamda uzun uzun ele aldım. Bence bu mucizeler diye tanımladığınız sayısal yapıları şöyle değerlendirmek lazım.
1- Bu sayısal yapılar Kur’an’ın el değmemiş, yani bozulmamış olduğunun açık bir göstergesidir. Fakat bu fikir yanlış anlaşıldı bugüne kadar. Sanki bu yapıların Kur’an’ı koruduğu zannedildi ve iddia edildi. Bu büyük bir hata oldu ve ben çalışmalarımda bu hatayı düzeltmeye uğraşıyorum.
Bu sayısal yapılar Kur’an’ın korunmuş olduğunu görmemizi, fark etmemizi sağlar, fakat Kur’an ayetlerini, kelimelerini korumazlar. Koruma fonksiyonları yoktur. Yani, sayısal yapıyı bilen, biri istediği değişikliği, ekleme ve çıkarmayı yapar, sayısal yapılar bu değişiklikleri bize gösteremez. Dolayısıyla rahatlıkla söyleyebiliriz ki; elimizde bulunan, bugüne kadar ortaya çıkarılmış olan bu sayısal yapılar Kur’an’ı korumamaktadır.
Peki buradan ne sonucu çıkarmalıyız?
Önemli, hemen belirteyim: Kur’an’ı korumaktan yoksun bir sayısal yapıya dayanarak, Kur’an’dan ayet çıkarmaya kalkmak komik bir şeydir. Hem de bunu bilimsellik adına yapıyorsanız, ya çok cahilsinizdir, ya da kasıtlı yapıyorsunuz, insanları kandırıyorsunuzdur.
2- Bu sayısal yapıların önemli diğer noktası şudur:
Kur’an’ın insanlar tarafından yapılamayacağını (dikkat sadece 1400 sene önce yapılmadığını değil, bugün ve gelecekte) göstermek olmalıdır. Fakat sayısal yapıların bu fonksiyonu icra edebilmesi için (Burası çok önemli) birbirlerine bağlanarak olasılık zinciri oluşturması ve bu zincirin uzadıkça uzaması ve halkaların birbirine bağlanarak uzamaya devam etmesi gerekir. Sonuçta olasılık değeri insanlığın ulaşamayacağı bir değere doğru gitmesi gerekir ki, insanlar bir benzerini getiremeyecek duruma gelsinler. İşte benim çalışmalarımın odak noktası bu fikirdir.
Ha-Mim surelerinin kodlama harflerinden başlayan sayısal kodlamalar, surelerin harf sayıların dizilimlerinde, harflerin sureler içindeki dizilimlerinde sonra harflerin ayetlere dağılışında ve ayetlerdeki dizilimlerinde kendisini gösterir ve harf sayılarından ayet sayılarına uzanan bir bağlantı görüyoruz. 7 surenin ayet sayısı vasıtasıyla Kur’an fihristine bağlanan sayısal yapı, Kur’an fihristindeki sayısal yapı sayesinde Kur’an’ın bütününe yayılır. Bu noktada Kur’an bütününe yayılmış olan “Allah” lafzı kodlamalarıyla birleşir, ayrıca diğer besmelenin kelimelerinin Kur’an bütünündeki kodlamalarıyla birleşir ve dehşet bir manzarayı ortaya koyar.
Bu söylediğim yapıyı videolarda tanıtmaya çalışıyorum. Kitabımda ve WEB sayfamda yazdım. Dilerseniz oralardan bilgi alabilirsiniz. Yeni videolar zaman alacak. Bence konuyu mümkün olduğu kadar duyuralım, şimdiye kadar yapılan videolara veya WEB sayfasındaki, Kitaptaki çalışmalara gelen itirazları, eleştirileri değerlendirelim. Konunun akademik düzeyde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Üniversitelere ulaşmaya çalıştım, fakat konuyu anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar. Çok korkuyorlar, insanlar tarafından yapılamaz iddiası çok ağır bir iddia, bu iddiayı dile getirmekten çekiniyorlar.
Bir yanıt bırakın