Resim ilginç Tevâfuklar sebebiyle seçilmiştir.
Reşat Halife ve Edip Yüksel’in kitaplarında yazdıkları ve 1974 yılından beri bir mucizedir diye insanlara yutturmaya çalıştıkları sözde 19 Mucizesinin bir mucize olmadığını, kitaplarında insanların bugün ve gelecekte yapamayacakları nitelikte bir sayısal yapının ve olasılık hesabının bulunmadığını herkse yaptığımız canlı Youtube yayını ile gösterdikten sonra, konu bu sözde 19 mucizesi ile Kur’an’ın korunduğu iddiasına geldi.
Çeşitli yazılarımda ele aldığım, detaylarıyla yazdığım bir konudur. Yapılan videonun altına gelen bir yoruma cevap vermek ve bu vesileyle, konuyu başka yönleriyle bir daha ele almakta fayda görüyorum.
Yorumu veriyorum.
İlk olarak bu yorumun teknik detaylarını açalım:
4-Nisa Suresi 68. ayette 1 adet Sad harfi vardır:
4-Nisa Suresi 68. Ayet:
وَلَهَدَيْنَٰهُمْ صِرَٰطًا مُّسْتَقِيمًا
Ve onları elbette doğru yola iletirdik.
Sad harfi 38. Sad suresinin 1. ayetinde Huruf-u Mukattaa harfi olarak geçer.
صٓ ۚ وَٱلْقُرْءَانِ ذِى ٱلذِّكْرِ
Dünyaca akademik düzeyde kabul görmüş olan ve uluslararası çalışmalarda referans olarak verilen 1924 Mısır 2. baskısı Uthmani Mushaf’ında (Hz. Osman Mushafı) 2074 adet Sad harfi vardır.
Tanzil ismiyle yayınlanan bir diğer Mushaf’ta (Bütünüyle kelime anlamları aynıdır.) İmla farklılıkları vardır. 2072 Sad harfi vardır. https://tanzil.net/download/ buradan Mushafları Text dosyası olarak indirebilirsiniz.
2 adet Sad harfi farkı;
2:245 ayetindeki وَيَبْصُۜطُ kelimesindeki Sad harfi Tanzil Mushaf’ında وَيَبْسُطُ Sin harfi ile yazılıdır.
7:69 ayetindeki بَصْۜطَةً kelimesindeki Sad harfi Tanzil Mushaf’ında بَسْطَةً Sin harfi ile yazılıdır.
Reddiye yapan arkadaş Reşadilerden, 19’cu, yani Tevbe 128 ve 129. ayetleri inkar ediyor. 9.Tevbe suresi 128. ayette 1 adet Sad harfi vardır.
9.Tevbe suresi 128. ayet
لَقَدْ جَآءَكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِٱلْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ
Sonuç: 2074 – 3 = 2071 = 19 x 109
2071 sonucu bu şekilde çıkarılıyor.
Ek olarak 4-Nisa Suresi 68. ayette geçen ve Sad harfi özelliklerine benzer özelliği olan diğer bir Huruf-u Mukattaa harfi, Kaf harfinin aynı şekildeki sayımlarını da verdiğimde, olaydaki çarpıtmayı, keyfiyeti çok rahat görebileceksiniz.
4-Nisa Suresi 68. ayette 1 adet Kaf harfi vardır.
4-Nisa Suresi 68. Ayet:
وَلَهَدَيْنَٰهُمْ صِرَٰطًا مُّسْتَقِيمًا
Ve onları elbette doğru yola iletirdik.
Kaf harfi 50. Kaf suresinin 1. ayetinde Huruf-u Mukattaa harfi olarak geçer.
قٓ وَٱلْقُرْءَانِ ٱلْمَجِيدِ
Uthmani Mushaf’ında (Hz. Osman Mushafı) ve Tanzil Mushaf’ında 7034 adet Kaf harfi vardır.
Reddiye yapan arkadaş Reşadilerden, 19’cu, yani Tevbe 128 ve 129. ayetleri inkar ediyor. 9.Tevbe suresi 128. ayette 1 adet Kaf harfi, 129. ayette 1 adet Kaf harfi vardır.
9.Tevbe suresi 128. ayet
لَقَدْ جَآءَكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِٱلْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ
9.Tevbe suresi 129. ayet
فَإِن تَوَلَّوْا۟ فَقُلْ حَسْبِىَ ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ ٱلْعَرْشِ ٱلْعَظِيمِ
Sonuç: 7034 – 2 = 7032 = 19 x 370,10
7034 = 19 x 370,21
Görüldüğü gibi ne 7034 sayısı ne de 7032 sayısı 19’a tam olarak bölünmez.
Sayısal yapının nasıl dejenere edildiğini, nasıl keyfi yaklaşımlarla inkarlarına alet edildiğinin görülmesi için güzel bir örnek oldu.
Reddiyeye CEVAP:
Bakın açıkça yazmak istiyorum. Yukarıda çıkan 2071 sayısal eşitliği Kur’an’ın korunduğunu gösterir, fakat bu haliyle Kur’an’ı korumaya yeterli değildir. Kur’an’ı koruduğu iddia edilemez. Teknik olarak çok hatalıdır. 19’cu Reşadi olduğunu anladığımız vatandaşın sadece “Sad” “صِ” harfi ile diğer kelimelerin ve ayetin korunduğunu iddia etmesi çocukça, dikkate alınamayacak bir yaklaşımdır.
4-Nisa Suresi 68. Ayet:
وَلَهَدَيْنَٰهُمْ صِرَٰطًا مُّسْتَقِيمًا
Ve onları elbette doğru yola iletirdik.
Böyle rezil durumdadırlar bu 19’cu Reşadiler, Edip Yüksel ve Takipçileri. Kur’an’ın sayısal yapısını bu tiplerin eline oyuncak eden, ciddi olarak ele alıp incelemeyen ve geliştirmeyen İslam alemi çok büyük hata içindedir. Çok büyük yanlış yapmaktadır. Böyle rezillik olmaz, bu şekilde Kur’an sayısal yapısı ele alınamaz. Hiçbir bilimsel otorite bu yaklaşımı dikkate almaz. Çünkü ortada sadece 19’cu zihinlerin yüklediği bir anlam, yani inanç vardır. 19’cu iddiaların, zihinlerinin dışında, dış dünyada çalışan bir işlevselliği yoktur. Yani 19’un Kur’an’daki bir içeriğin Kur’an’a ait olup olmadığının veya Kur’an dışından getirilen bir yazının Kur’an’a ait olup olmadığını belirleyebilme gibi bir işlevselliği yoktur. 19’mucizesi olarak sunulan, koruma fonksiyonunu yapan, çalışan, etken bir sayısal sistem yoktur. 19’cular, böyle bir matematiksel sistemin etken olduğunu, çalıştığını düşünüyorlar, kendilerini ve onlara düşünmeden, maalesef saf bir şekilde inananları kandırıyorlar.
Reşadiler, KUR’AN’IN MUHTEŞEM SAYISAL İ’CAZ YAPISINI İTİBARSIZLAŞTIRIYORLAR
Edip Yüksel veya 19’cu Reşadiler, bu tür anlatımlar ile,
19’un Kur’an’ı koruduğunu anlatıyormuş gibi yapıp,
aslında Kur’an’ın korunduğunu anlatıyorlar.
(Lütfen dikkat edin ne kadar ince bir ayrıntı var ve nasıl bir fecaate sebep oluyor)
Birincisi etken (koruduğu), ikincisi edilgen (korunduğu). Lütfen olayı yakalayınız.
Yani edilgen bir yapıyı etkenmiş gibi göstererek anlatıyorlar, insanları ciddi bir şekilde kandırıyorlar.
Kur’an’ın korunmasında Hafızlık ve Vahiy katipliği müesseseleri etken bir fonksiyona sahiplerdir. 19 ise Kur’an’ın korumasında edilgen bir fonksiyona sahiptir. Hafızlık müessesesi günümüzde büyüyerek devam etmektedir. Vahiy katipliği müessesi günümüzde fiilen olmamakla beraber, tarihi nüshalar ile Vahiy katipliği müessesesi tarafından hazırlanan dokümantasyonlar günümüze ulaştırılmıştır.
Edilgen olan 19’un Kur’an’ın, (etken olan Hafızlık sistemi ve Tarihi Nüshalar ile) korunduğunu gösterdiği doğru olduğu için, bu doğru bilginin ardına saklanarak insanları (belki de kendilerini de) resmen açıkça kandırıyorlar.
19’un herhangi bir yazının Kur’an’a ait olup olmadığını tespit edebilme yeteneği yoktur. Yazının Kur’an’a ait olup olmadığını tespit edemeyen bir şeyin Kur’an’ı koruduğunu iddia etmek komik derecede, mantıksızlıktır. Denemesini her platformda yapabiliriz, bir yazı getirelim bu yazının Kur’an’a ait olup olmadığını bu sözünü ettikleri 19 ile göstermelerini isteyelim. Gösteremeyeceklerdir, çünkü Reşat Halife ve Edip Yüksel’in kitaplarında yazdıkları ve anlattıkları 19’un böyle bir işlevi yoktur.
Büyük harfler ile yazalım herkes görsün, Edip Yüksel’in ve 19’cuların aldatmacalarına, kanmasın.
KUR’AN’DAKİ SAYISAL YAPI (önemli bir parçası 19’dur)
KUR’AN’IN (Hafızlık ve Tarihi Nüshalar ile) KORUNDUĞUNU GÖSTERİR,
FAKAT, KORUMAZ, KORUYAMAZ, BÖYLE BİR ETKEN FONKSİYONU YOKTUR.
Kısa bir metafor ile edilgen olmak (Korunduğunu Göstermek) ile etken olmak (Korumak) arasındaki farkı anlatmaya çalışayım:
Trafik kazası sonrası arabadan çıktığımda gözümde gördüğünüz kırılmamış olan gözlüğüm, kazadan korunduğumu gösterir, siz bana baktığınızda gözümdeki kırılmamış gözlüğümü fark edersiniz ve kazadan korunduğumu düşünürsünüz. Fakat bilirsiniz ki, beni kazadan koruyan gözümdeki kırılmamış olan gözlüğüm değil, emniyet kemeridir. Gözümdeki gözlüğün beni kazadan koruma gibi bir fonksiyonu yoktur. Eğer siz kazadan koruma fonksiyonunu emniyet kemerine değil de, gözümdeki gözlüğe yüklerseniz, bir sonraki kazada, Reşat Halife gibi olursunuz. Kur’an’da kelimelerin, harflerin, ayet sayılarının sayılması gibi, metinde sayısallaştırılabilen kodlama elementlerinin sayımları sonucunda elde edilen 19 matematiksel denklik ve eşitlikleri (sistemi), kazadan korunduğumu gösteren, gözümdeki kırılmamış olan gözlük gibi, edilgen olarak Kur’an’ın korunduğunu gösterir, fakat etken bir koruma fonksiyonu yoktur. Korumayı, yani emniyet kemeri fonksiyonunu Kur’an’da Hafızlık ve Vahiy Katipliği müesseseleri etken olarak yapmıştır, yapıyor, yapacak.
Çeşitli kaynaklarda imla farklılıklarından dolayı küçük farklılıklar olmakla beraber,
Kur’ân’ı Kerîm’deki;
Harf sayısı 322 bin küsür, Kelime sayısı 78 bin küsürdür.
Buna karşılık, 19 mucizesinin kontrol ettiği, saydığı;
Harf sayısı 20 bin küsür, Kur’an’ın tamamındaki oranı %6.2 dir.
Kelime sayısı 5 bin küsürdür. Kur’an’ın tamamındaki oranı %6,5 dir.
Kur’an’ı koruduğunu iddia ettikleri sözde 19 mucizesi
Kur’an’ın yaklaşık %93,5’ne karşı, kördür.
4-Nisa Suresi 68. ayette bir adet Sad harfi olması o ayetin diğer kelimelerinin (bakın burayı iyi anlayın) DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİNİ (eylem) DEĞİL, değişmediğini (durum) gösterir, istatistiksel olarak bunun bir delilidir. Fakat siz bu sayımı ilan ettikten sonra, ben (eyleme geçerek) Sad harfine dokunmadan ayetteki kelimeleri değiştirebilirim. Sizin bu sayımınızın benim kelimeleri değiştirmemi engelleyen bir işlevselliği/eylemi yoktur. Buna ek olarak; 19’un insanlar tarafından bilinmediği dönemlerde, bu ayetteki kelimelerde bir değişiklik olsaydı, siz bunu 19 ile fark edemeyecektiniz. Çünkü sayacaktınız, 19’un katı çıkmayacaktı ve 19’un kör olduğu, 19’un katı olmayan diğer bölümler, diğer kelimeler, diğer harfler gibi Kur’an’ın %93,5’lik bölümü içinde kalacaktı. Dolayısıyla siz fark edemeyecektiniz.
Kimi nasıl kandırmaya çalışıyorsunuz, nasıl bir cahillik içindesiniz, buna milletin inanacağını mı düşünüyorsunuz?!!!
Videoda izleyin kendi gözlerinizle görün, kulaklarınızla duyun. Bu videoda ben soruyorum “Kur’an’ın %93,5’nu görmeyen 19’un Kur’an’ı koruduğunu nasıl iddia ediyorsunuz” diye, Sn. Edip Yüksel 19’un Kur’an’ın korunduğunu gösterdiğini anlatıyor, sanki 19 Kur’an’ı etken olarak koruyormuş gibi anlatıyor. Fakat sonunda kendini ele veriyor ve itiraf ediyor.
Edip Yüksel 19’un Kur’an’ın korunduğunu gösterdiğini itiraf ediyor.
Videonun 10:09 noktasını izleyiniz.
Edip Yüksel: “Bunlar 19’a denk gelince Kur’an’ın korunmuş olduğuna kanaat getiriyoruz.”
28-Ekim-2022 Cuma Saat 21:00 Tr
Yani, kısacası korumaz, koruyamaz, sadece korunduğunu gösterir, siz de bunu görür ve kanaat getirirsiniz. Hepsi budur. Bilinmesi, fark edilmesi gereken ayrıntı şudur: 19 başka sistemler tarafından, yani HAFIZLIK ve VAHİY KATİPLİĞİ (dokümantasyon – tarihi nüshalar) tarafından Kur’an’ın korunduğunu edilgen olarak gösterir. Kur’an’ın korunmasıyla ilgili; bu edilgen fonksiyonunun dışında, başka bir fonksiyonunun olup olmadığını bugün için bilmiyoruz.
7.Araf suresi 69. ayetteki بَصْۜطَةً kelimesinin
Sad ile değil Sin ile yazılmasının gerektiğinin
19 tarafından bulunduğu ALDATMACASI
Edip Yüksel, 19’cu Reşadiler, her zaman bu örneği vererek düşünemeyen insanların gözünü boyamaya çalışırlar. 7:69 ayetindeki imla hatasını 19’un bulduğunu iddia ederler. Bu iddia büyük aldatmacadır. Teknik olarak yapılmış cahilce bir hatadır. Biraz işi bilen hemen anlar bunların yalanını.
Bakın açayım biraz; Sizi geçmişe götüreyim ve bir simülasyon yapalım:
19’u fark ettik. Bazı harfleri saydık 19’un katı çıktı. Bunun bir matematiksel kurgu olduğunu ve Kur’an’ın bununla korunduğunu hayal ettik, düşündük. Denemeler yaparak araştırmamızı derinleştirmeye karar verdik.
38. Sad suresinde Sad harflerini saydık.
38. Sad suresinde Sad harflerinin sayısı 29’dur. 29 ≡ 10 (mod 19) 29 sayısı 19’a tam bölünmez, kalan 10’dur. (Sure numarasını not alalım 2×19)
Beklentimize bir karşılık bulamadık, 19’un katı çıkmadı.
Arayış başladı, başka nerede Sad var?
7. Araf suresinde 1. ayetteki الٓمٓصٓ Huruf-u Mukattaa’sında Sad harfi vardır. (Surenin numarasını, 7’yi not alalım)
7. Araf suresinde Sad harflerini saydık. 7.Araf suresinde Sad harflerinin sayısı 98’dir. 98 ≡ 3 (mod 19) 98 sayısı 19’a tam bölünmez, kalan 3’tür.
Ve son olarak.
19. Meryem suresinde 1. ayetteki كٓهيعٓصٓ Huruf-u Mukattaa’sında Sad harfi vardır. (Surenin numarasını, 19’u not alalım)
19. Meryem suresinde Sad harflerini saydık. 19. Meryem suresinde Sad harflerinin sayısı 26’dir. 26 ≡ 7 (mod 19) 26 sayısı 19’a tam bölünmez, kalan 7’dir. (Şunu da not alalım 7 + 19 = 26)
Görüldüğü gibi hiçbir surede Sad harfi sayımı tek başına 19’a tam bölünmedi, beklentimiz karşılanamadı. Bu sonuçları toplamak aklımıza geliyor, acaba toplamından bir şey çıkar mı?
7. Sure Sad harfi sayısı 98
19. Sure Sad harfi sayısı 26
2×19 38. Sure Sad harfi sayısı 29
Sure numaralarının durumunu gözden kaçırmayınız ( 7, 19, 2 x 19 ) Benim Kur’an Sayısal Yapısında verdiğim sayılar ile karşılaştırınız.
Toplam: 98 + 26 + 29 = 153 ≡ 1 (mod 19) 153 sayısı 19’a tam bölünmez, kalan 1’dir, yani 1 fazla.
İşte size 19’un bizi getirebileceği nokta budur. Bundan ileriye maalesef götüremiyor.
Şimdi bizim araştırmamız bir şüphe üzerine devam ediyor. 1 fazla çıktı. Eğer 1 tane Sad harfi bu surelerin içinde bir yerde fazlaysa, onu bulup çıkarırsak, işi çözeriz. Bu düşünce 19’un bize sadece ilham ettiği bir düşüncedir. Matematik olarak söylediği bir şey değildir, 19 mucizesinde bu şekilde tanımlanmış bir Matematiksel zorunluluk yoktur, yani Kur’an’da bütün Huruf-u Mukattaa harflerinin toplam sayılarının veya ilgili bütün surelerdeki toplam sayılarının 19’un tam katı olmadığı bilinmektedir.
Ve biz imlaları 19 ile kontrol edemiyoruz, göz ile kontrol etmeye başlıyoruz. (bu noktadan sonra 19’un artık hükmü kalmamıştır) 7.Araf suresi 69. ayette بَصْۜطَةً Sad’ın üzerinde Sin harfinin yazılı olduğunu görüyoruz. Bu bizim gözümüzle imla arayışımızla bulduğumuz bir şeydir. Bu 19’un bize gösterdiği bir şey değildir. Ardından Tarihi nüshalara (gerçek koruma sistemine) bakıyoruz ve Taşkent Nüshasında bu kelimenin Sad ile değil بَسْطَةً Sin Harfi ile yazıldığını görüyoruz. Ve aranan imla hatası bulunuyor ve Sad harfi Sin Harfine çevriliyor. 153 olan Sad harfi sayısı 152 oluyor ve 19’un 8 katı olarak karşımıza çıkıyor.
Şimdi bu hikayede Sad harfini 19 buldu derseniz, teknik olarak size kimse değer vermez. Çünkü siz kendinizi kandırdığınız o fikrinizle kimseyi ikna edemezsiniz. Teknik olarak imla hatasının doğrulanması, TARİHİ NÜSHAYA BAKILARAK YAPILMIŞTIR. Bu imlanın bulunmasına 19 vesile olmuştur, 19 olmasaydı biz bu imla hatasını bulamayacaktık. Bu çok doğrudur. Fakat kalkıp buradan, “işte gördünüz 19 Kur’an’ı koruyor, Mushaf’lardaki imla hatalarını bile bulup çıkarıyor, düzeltiyor” derseniz, bu doğru olmaz ve bu yaklaşım bilimsel olarak kabul edilmez. Koruyan Sistem Tarihi nüshalar ve Hafızlık sistemidir. Anlaması çok basit, elinizde Tarihi nüshaların olmadığını düşünün, siz nereden bakıp kontrol edeceksiniz, kimi nasıl ikna edeceksiniz. Bunu nasıl olurda anlamaz ve kabul etmezsiniz, hiç anlayamıyorum.
Sonuç olarak: Sayısal Yapı Kur’an’ın bu sistemler tarafından korunduğunu gösteren bir delil niteliğindedir, edilgen bir fonksiyonu vardır. Asıl çok daha önemli ve etken işlevi, yani 19’un etken olan fonksiyonu, Kur’an’ın insanlar tarafından taklit edilemezliğini sağlamaktır.
Bundan sonrasını anlayan anlar. Anlamayanlar ile tartışmanın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu noktadan sonrada 19’un Kur’an’ı koruduğu, hataları düzelttiği tezine dayanarak inkar edilen 9.Tevbe suresi 128 ve 129. ayetlerin inkarının temelsiz bir iddia olduğu açıkça görülür. Bütün Hafızların ezberinde olan ve bütün tarihi nüshalarda eksiksiz olarak yazılı olduğunu gördüğümüz 9.Tevbe suresi 128 ve 129. ayetlerin inkarının keyfi bir tercih olduğunu matematiksel bir zorunluluk olmadığını, olamayacağını görmüş oluruz, İNŞALLAH.
9.Tevbe suresi 128-129 ayetler için Matematik diyenler, aşağıda verdiğim linke girsinler, 129 olan 9.Tevbe suresi ayet sayısını tıklasınlar ve klavyeden girerek 127 yapsınlar, sonrada [ HESAPLA ] tuşunu kullanarak hesaplasınlar. Matematik ne diyor, görsünler. Sağlanmayan kriterleri açıklamaya çalışsınlar. https://kod.7ve19.com/Ha-Mim_6_Tr.asp
Bir yanıt bırakın