Ya, Güzel arkadaşım, “insanlar yapamazlar” diyorum, bu şakamı geliyor size. Bu söylediğimin hiç anlamı yok mu? Bu söylediğimin üstünde önce biraz düşün lütfen.
“İNSANLAR YAPAMAZLAR” ” İ N S A N L A R Y A P A M A Z L A R, YAPAMAZLAR” anlıyor musunuz, YAPAMAZLAR ……
Ben ne diyorum, üstüne siz ne diyorsunuz,
“Surelerin dizilişi yani sure numaralari insan yapımı.”
“Ebced harflerine verilen rakamsal değerler insan yapımı”
Önce lütfen bunu bir anlayın, “İNSANLAR YAPAMAZLAR” sonra fikir yürütün, yorum yapın.
Sayılar, harfler, kelimeler hepsi insan yapımıdır. Metin bölümlerden oluşur, bölümler dizelerden oluşur. Nazım türünde bir metindir Kur’an. Şimdi lütfen şöyle düşünün bu sıralanmış bölümlerden 5. sıradaki bölüm dediğimde insanlar veya siz farklı bir bölümü mü anlarlasınız ?!! Veya 2. sıradaki bölüm dediğimde herkes 8 veya 9. sıradaki bölümü mü anlar? Tabi hayır. Herkes sırasına göre bakarak bölümleri anlar. Ayetler ise aynı şekildedir. Nazım türündeki bir yazı dizelerden yani satırlardan oluşur. Aynı şekilde 5. satır dendiğinde herkes aynı satırı anlar. Tabi siz başka satır anlarsanız ona diyecek bir şeyimiz olmaz.
Peki burada İnsanın Yapamayacağı şey nedir? Sayılar, harfler, kelimeler hepsi insan ürünü olduğunu biliyoruz! Burada insanın yapmadığı, yapamayacağı şey nedir?
Surelerin, ayet sayılarının tertibi. Bunların dizilimi. Bu dizilim bir sayı kombinasyonu, bir sayı dizisi oluştururlar. Bu sayı dizisinde öyle kriptografik özellikler vardır ki, bu özellkleri bir sayı dizisine kazandırmaya insanın ömrü değil, bu evrenimizin ömrü, hatta enerjisi yeterli gelmiyor. Bunu bir hesap sonucunda söylüyoruz. Bu bilimsel yani gözlemleyebildiğimiz, ölçebildiğimiz hatta deneyimleyebildiğimiz bir fenomendir. Olayı anlamanız için karşı tarafı samimiyetsiz görmekten vazgeçerek, ciddi bir şekilde düşünmeye ihtiyacınız vardır.
Eleştirmek tabi ki hakkınız, fakat lütfen konuyu anlayın önce.
Yok, insanlar yapar diyorsanız, buyurun yapın görelim. Hee.. ben yapamam ama insanlar yapar diyorsanız. O zaman yapan adamı bulun söyleyin yapsın, görelim. Fakat lütfen, benzer bir sayısal yapı getirmeden konuşmayın, çünkü benzer bir yapı getiremeyen hiç kimsenin konuşmaya hakkı yok ve kimseye bir faydası olmaz.
Ayrıca; Sizin söyledikleriniz, yazdıklarınız, başkalarından, tarihten öğrendiğiniz bilgiler. Saygım var.
Fakat benim söylediklerim; Ölçerek, sayarak, hesap ederek, görerek, dokunarak ortaya çıkardığım bilgiler. Ben gördüğüme mi, saydığıma mı, ölçtüğüme mi, test ettiğime mi, deneyimlediğime mi inanayım, sizin kulaktan dolma getirdiğiniz bilgiye mi inanayım, güveneyim. Neden? Bilmem başka söze gerek var mı, güzel kardeşim.
Sizin söylediğiniz bilgiye inanmam için nasıl bir deliliniz var?
Var mı elinizde bir deliliniz. Varsa buyurun ortaya koyun. Bakın ben delilimi sizin, insanların test edebileceği, kontrol edebileceği şekilde ortaya koyuyorum. Ve açıkça meydan okuyorum, yapabilen varsa görelim diyorum.
SİZİN DELİLİNİZ NEREDE?
Bir yanıt bırakın